Zeynep Esra Telli (31, Tekstil Tasarımcısı) 23 Temmuz 2020, 17:27
Isparta’da üniversite son sınıf öğrencisiydim. Bir gün derste çizim yaparken hocamız, Ali Denizci’nin Youtube’daki TEDx “sevmek lazım” videosunu izletti. Video bittiğinde hocamız “Ne yaparsan yap ne tasarlarsan tasarla, hiçbir şey yapmadan sadece duruyorsan bile sevmen lazım, çizebilmek için kalemini ve düşünceni bile sevmen lazım” dedi. Derste öğretilenlerin yanında, o videoda beni en çok etkileyen ise Ali abi’nin herhangi bir ayrımı gözetmeksizin herkese yardım götürmesiydi. Ali abi’nin internetteki videolarının çoğunu izledim. Ve zorunlu staj görevlerimi kahvehaneye gelebilmek için İstanbul’da tercih ettim. Bu gidiş gelişlerin sonunda, Isparta’dan, güller diyarından İstanbul’a, deliler diyarına giriş yaptım.
İlk geldiğimde aşevinde aktif görev aldım. Yemek dağıtımı ve bulaşık işleri ile meşguldüm. Daha sonra bir süreliğine kafeyi gönüllü olarak yönettim. Zaman zaman butik ve kırtasiyeye de destek verdim.
Isparta’da çeşitli yardım işleri ile meşgul olmuştum. Fakat, İstanbul’un ortasında bu kadar bolluğun içinde bu kadar çok ihtiyaç sahibinin bir arada olduğunu görmek beni asıl yıkan şeydi. Isparta bir Anadolu şehri, fabrika yok, memurlar var ve durum stabil. Fakat burada uçları gördüm. Buradaki deneyimim bu konuda beni bir hayli düşündürdü. Hayatı daha az ciddiye almaya başladım. Eskiden çok sorun yaptığım şeylerin gerçekten sorun olmadıklarını fark ettim. Ciddi bir kaygı azalması hissettim. Ali abi sayesinde farkında dahil olmadığım bağımlılıklarım olduğunu gördüm. Ve 30 yaşımda kendimi “ben oldum” zannederken, asıl varlığımı henüz keşfetmeye başladım.
Birilerine yardım etmek istiyorsanız, aslında kendinizi bulmaya hazırsınız ama farkında değilsiniz. Buraya gelmek ve gönüllü iş yapmak bu farkındalığı arttırıyor. Var mı arttıran?