Tarihi Eser Koruyan Vakıf ,
Bazıları vardı ki hanlar hamamlar yaptırdı, bazıları onları kullandı güzelleştirdi ve büyüttü… ve sonra bazıları baktı gördü ki onlar yok oluyor… Ve onlar da önlem almak için kafa yordular ve harekete geçtiler. 18. yüzyıl sonlarında Çanakkale’nin Çan ilçesindeki Mehmed Emir Bey “…karye-i meskure önünde nehr-i cari üzerinde bina olunan köprüye sel geldikde dokunan ağaç ve köpükleri çeküp ve savuşturup köprüyü halas eden adama yevmi iki akçe verile…” vakıf şartı ile sel altında kalma tehlikesi altındaki ata yadigarı bir köprüyü korumak için hareket geçmiş. Beyhude bir gayret miymiş bu? Yok, hayır. Belki biz o köprüyü göremedik. Ama unu gördük ki; insan eliyle bile isteye zarar verilen sahiplenilemeyen tarihi eserlerimizi biz koruyamıyorsak da afet sebebiyle gelen zararları önlemek için birlik olan, kültürel eserlerimizi sahiplenen insanlarımız var imiş eski bir zamanda…
Bunu bilmek bile başlamak için yeterli bir güç kaynağı değil de ne?